Notebooklarda Isınma Sorunu
https://www.enpedi.com/2013/02/notebooklarda-isnma-sorunu.html
Daha önce Notebook'larda Isınma Sorunu adında bir makale yazmış ve İşlemci (CPU) saat hızını sınırlayarak (Underclocking) işlemcinin ürettiği ısıyı nasıl azaltabileceğinizi anlatmıştım.
Ancak notebooklarda görünen ısınma sorunu her zaman işlemci saat hızı ile alakalı olmuyor. Ayrıca saat hızını kısıtlamadan da işlemcinin ürettiği ısıyı azaltmanın yolları mevcut.
Bu yüzden ısınmaya sebep olan tüm sorunları ve uygulayabileceğiniz bütün çözümleri içeren bir ana makale yazmaya karar verdim...
Notebooklar neden ısınıyorlar?
Notebooklarda ısınmaya sebep olan 2 temel donanım var: İşlemci ve ekran kartı. Ekran kartı cephesinde sorun çok fazla değil çünkü Nvidia'nın Optimus ve AMD'nin Switchable Graphics teknolojileri gerek olmadığında ekran kartını kapatıyorlar. Ekran kartına gerek olduğunda ise yapılabilecek çok birşey yok çünkü gerekli.
Ancak işlemci cephesinde işler böyle değil. Günümüzde notebook kullanıcılarının çok çok büyük çoğunluğu ihtiyacından daha güçlü işlemcilere sahip. x86 mimarisinin bir gereği olarak bir işlemci daha çok iş yapabilmek için saat hızını arttırmak zorundadır. Bu ise ısınmayı beraberinde getirir. Bir de gereksiz yere 4 çekirdekli işlemcilerin kullanım oranının artması ısınmadan şikayetçi kullanıcı sayısını daha da arttırır.
Bu ısınma ise notebooklarda bir fan ve bakır borulardan oluşan soğutma sistemleri ile dışarıya atılır. Çoğu notebook modelinde hem işlemci hem ekran kartı için tek fan kullanılırken bazı modellerde her biri için ayrı soğutma sistemi kullanılabilir.. Altta Samsung NP700 Chronos'un soğutma sistemini görüyorsunuz;
İşte bu soğutma sisteminin doğru yapılandırılması ve yerleşimi hayati önem taşır. Bu yapılandırmanın farklı olmasından dolayı tamamen aynı işlemci ve ekran kartına sahip farklı iki modelin ısınma değerleri çok farklı olabilir. Ama genelde temel sebep Core i7 gibi hem yüksek performanslı hem de 4 çekirdekli olan bir işlemci ve buna ek olarak güçlü bir ekran kartı seçimidir. Bu seçimi yaptığınızda bilgisayarınızın belli bir seviyenin üzerinde ısınmasını baştan kabul etmelisiniz. Ancak tabii ki bu tamamen çaresiz olduğunuz anlamına gelmiyor. Hem donanımsal hem de yazılımsal uygulayabileceğiniz bazı çözümler mevcut. Şimdi bunları görelim...
Yazılımsal çözümler...
Yazılımsal çözümler hiçbir maliyeti ve riski olmayan daha kolay çözümler. Önce bunları deneyin. Yeterli olmazsa donanımsal çözümleri uygulayın.
Yazılımsal olarak uygulayabileceğiniz 2 çözüm var: İşlemcinin maksimum saat hızını belli bir seviyede kısıtlamak (Underclocking) ve işlemci voltajını azaltmak. (Undervolting)
2 yöntem arasındaki artı eksiler ise şöyle;
Underclocking
- Yarar sağlayacağı kesindir.
- 3. parti yazılım kullanmadan Windows arayüzü ile uygulanabilir.
- İşlemcinin performansı bir miktar da olsa düşecektir. (İhtiyacınızdan güçlü bir işlemci kullanıyorsanız bunu fark etmezsiniz.) İşlemciye göre fark etse de genelde işlemci saat hızını %20 azaltmak işlemci maksimum performansını %15 civarı düşürürken güç tüketimini %50'ye yaklaşan oranlarda düşürür.
Undervolting
- Hiç performans düşüşü yaşamadan ısınmayı azaltırsınız.
- Ancak Underclocking işleminin vereceği yarar her işlemci için (Tamamen aynı model olsalar bile) tamamen farklı olabilir. Hatta bir işlemcide ısınma %30'a kadar azalırken tamamen aynı model başka bir işlemcide hiçbir faydası olmayabilir.
- 3. parti bir yazılıma bağımlıdır.
Underclocing işlemini daha önce burada anlatmıştım: Notebook'larda Isınma Sorunu (Yazı başlığını "İşlemci Maks. Saat Hızını Düşürme (Underclocking) Nedir, Nasıl Uygulanır?" olarak değiştirdim. Bu sizi yanıltmasın) Bu yüzden bu konuyu es geçiyor ve Undervolting işlemine geçiyorum;
Undervolting
Undervolting (İşlemciye giden maksimum voltajı düşürme) denince çoğu kullanıcı "İşlemciye giden voltaj düşerse işemcinin performansı da düşer" diye düşünebilir. Oysa gerçek böyle değildir. İşlemcinin optimum çalışma voltajını bulduğunuzda çoğu işlemci varsayılan maksimum çalışma voltajının altında değerlerde de gerçek performansını tam olarak gösterir. Bu söylediklerim sizi şaşırtmış olabilir. Aklınıza "Intel'in AMD'nin mühendisleri bunu bilmiyor mu da uygulamıyorlar?" sorusu da gelebilir. O zaman açıklayayım:
Örneğin Intel fabrikasında bir Core i5-3210M işlemci ürettiğimizi düşünelim. Bu işlemci üretilirken her bir işlemcinin diğerinin tamamen aynı olduğu varsayılarak üretim yapılır. Oysa üretilen her bir işlemci tamamen eşsizdir. Çünkü milyarlarca transistör barındıran bir yapıyı tamamen aynı üretmek mümkün değildir. Altta bir işlemcinin üretim sürecinin canlandırmasını görüyorsunuz;
Peki Intel ya da AMD bunu neden ayarlamıyor?
Bu mümkün değilde ondan. Her gün binlerce işlemci üreten bir fabrikada her işlemcinin ideal voltajını bulmak için testler yapmak pratikte mümkün değildir. Bunu yapacağım deseniz bile üretim maliyetine çok büyük etkisi olur. Bunun yerine Core i5-3210M seri üretime geçmeden önce üretilen bütün örneklerin stabil ve tam performansta çalıştığı bir voltaj belirlenir ve bu voltaj değeri bütün üretilen Core i5-3210M işlemciler için varsayılan voltaj değeri olur. Yani voltaj toleransı yüksek bir kaç örnek yüzünden bütün Core i5-3210M işlemciler bu örneklerin ihtiyaç duyduğu yüksek voltaj değerlerinde çalışırlar.
Bunlara ek olarak Intel Core 2 Duo işlemcilerde Intel Dynamic Acceleration technology (IDA), Intel Core 2 Quad işlemcilerde Dual Dynamic Acceleration (DDA) ve Core i işlemcilerde kullanılan Turbo Boost teknolojileri yüzünden varsayılan maksimum voltaj fazladır. Bu teknolojilerin ne olduğunu ise kısaca açıklayayım;
İşlemcinizin özellikleklerinde maks. saat hızı örneğin 2.8 GHz. ise bu gerçek hayat için doğru değildir. Gerçek kullanımda işlemci hiçbir zaman bu hızda çalışmaz. Çünkü verilen hız tek çekirdeğin ulaşabileceği maks. hızdır. Yani işlemcinin bu hıza ulaşabilmesi için diğer çekirdeklerin çalışmıyor/uykuda olması gerekir.
Oysa bir işletim sisteminde her zaman arka planda çalışan yüzlerce işlem olur. Bu yüzden hiçbir zaman bir işlemci sadece tek çekirdek olarak çalışmaz. Örneğimizdeki Core i5-3210M üzerinden devam edersek bu işlemcinin verilen maks. saat hızı olan 3.1 GHz, Turbo Boost ile ulaşabilceği maksimum hızdır. Bu hıza ulaşabilmesi için diğer bütün çekişrdek(ler)in (Sanal veya gerçek) uykuda olması gerekir. Bu yüzden de Core i5-3210M işlemcinizi ne kadar yüklerseniz yükleyin 3.1 GHz hızda çalıştıramazsınız. Başka bir deyişle bu hıza ulaşabilmek için ya laboratuar ortamında test etmelisiniz ya da işletim sisteminden bağımsız çalışan yazılımlar kullanmalısınız. (Böyle bir yazılım var mı bilmiyorum)
Undervolting işlemini nasıl uygulayacağınızı ise ayrıntılarıyla burada anlattım: İşlemci Çalışma Voltajını Düşürme (Undervolting) Nasıl Yapılır?
Donanımsal çözümler,
Donanımsal olarak uygulayabileceğiniz 2 çözüm var: Fanı ve bilgisayarın içini tozdan arındırma ve termal macunu yenileme.
Her iki çözümde de notebook kasasını açmanız gerekir. Bu durumu çoğu markada garanti şartlarının ihlali sayılır ve bilgisayarınız garanti kapsamı dışında kalabilir. Bilgisayarın garantisi olmasa dahi bu konuda tecrübeli değilseniz bilgisayarınıza donanımsal zararlar verebilirsiniz. Bu durumdan kaçınmak için ya bu konuda tecrübeli birinden ya da güvenilir bir notebook servisinden yardım alın.
Bilgisayarınızı aldığınızdan beri emsal bilgisayarlara oranla daha fazla ısınıyorsa -çok küçük bir ihtimalde olsa- üretim sürecinde termal macun uygulanırken hatalı uygulanmış olabilir. Peki hatalı uygulama nasıl olur?
Bunu anlatabilmek için önce termal macun ne işe yarar onu anlatmak lazım;
Notebooklarda çoğunlukla bakır borular ile soğutma tekniği kullanılır. (Yukarıdaki resimde bir örneğini görüyorsunuz) Bu yöntemde ısınan bileşenlerin (CPU ve GPU) yüzeyine bu bakır boru temas eder ve oluşan ısı yüzünden bakır boru ısınır. Bu ısınma da bakır borunun diğer ucunda ki fan ile giderilmeye çalışılır. Yani aynı bakır boruyu GPU+CPU ısıtır, fan soğutur ve bu süreç böylece sürer gider. Bileşenlerin ısısı arttıkça başka bir deyişle soğutma yeterli olmadığında fan devir hızı artar.
Bu yöntemde kritik nokta bileşenler (CPU/GPU) ile bakır boru arasında ısı iletimini olumsuz etkileyecek bir maddenin olmamasıdır. (Örneğin çok kötü bir iletken olan hava gibi) Alttaki resimde görebileceğiniz üzere bakır borunun sonunda bakır borunun bir parçası olarak işlemci yüzeyine uyumlu büyüklükte bir kare bakır plaka olur. İşlemci ve bu plaka yüzeyi tamamen düz olsa da, bunları birbirine civatalar ile sıkıca bağlasanız da arada mutlaka hava boşlukları oluşur. Bu da yukarıda anlattığım üzere ısı iletimini olumsuz etkiler. Bu yüzden araya termal macun diye tabir edilen ve ısı iletim karakteri son derece yüksek olan karışımlar tatbik edilir. Ancak bunu işlem doğru yapılmazsa yine de arada hava boşlukları kalabilir. Ya da bilgisayar eskidiğinde senelerce ısı değişimlerine maruz kalan bu macunda çatlaklar kırılmalar oluşabilir. Bu yüzden termal macun değişimi bazen gerekli olur.
Bu işlemi nasıl yapacağınızı ise anlatmayacağım. Google veya Youtube araması ile (Termal macun uygulaması ya da thermal paste application olarak aratabilirsiniz) yüzlerce anlatıma ulaşabilirsiniz. Gerekenler ise bir termal macun ve eski termal macun artıklarını temizleyecek bir çözücü. (Kolonya kullanabilirsiniz)
Toz!
Sıcak hava çıkış ızgaralarının tozlanması çok daha sık karşılaşılan bir sorundur. Bu durumda fanın üflediği hava dışarı tam olarak çıkamaz ve bilgisayarın içine geri teperek bütün bilgisayarın çalışma sıcaklığını arttırır. Altta bu şekilde tozlanmış bir fan ızgarası görüyorsunuz:
Taktir edersinizki bu bilgisayarın ısınma sorunları yaşaması, hatta ısınmadan dolayı kendini kapatması son derece doğal karşılanmalı. Yapmanız gereken sadece tozları temizlemek.
Gelin olayı pratiğe dökelim...
Test bilgisayarımız HP Pavilion DV6-1235ET. P8700 işlemci ve ATI Mobility Radeon HD4650 ekran kartına sahip. Ekran alıntısı almayı maalesef unuttum ama bilgisayarın ısınma durumu şöyle:
- İşlemciye yük bindirildiğinde sıcaklık 82 dereceye kadar çıkıyor ve orada sabit kalıyor. Bu esnada fan devir hızı ise 4250 RPM'e kadar çıktığı için elektrik süpürgesi gibi ses çıkarıyor.
- Normal kullanımda ise sıkça sıcaklık 60 derecelerin üzerine çıktığı için fan devri yine artıyor ve örneğin bir film seyredereken dahi fan sesinden rahatsız oluyorsunuz.
Bilgisayar 3.5 yaşında olduğu için önce tozlanma ihtimaline karşı bilgisayarı söktüm. Ancak düşündüğümün aksine bilgisayarda bir tozlanma yoktu. Açmışken termal macunu da yeniledim. Ancak HP sağolsun fanı öyle bir yere koymuş ki ulaşabilmek için bilgisayarı tamamen parçalamak gerekiyor. Resimde soğutma ünitesini (Daire içinde) ve CPU ve GPU üzerindeki termal macun artıklarını görüyorsunuz. (Oklarla işaretlenmiş)
Ardından normal kullaım için dengeli güç planını işlemci saat hızını %80'de kısıtlayacak şekilde ayarladım. (Underclocking) Bunu nasıl yapacağınınızı burada anlatmıştım.
Ardından işlemci için ideal voltaj değerini saptadım. İşlemcinin Multiplier (FID) sayısı 9.5 ve bu seviyede kullandığı varsayılan çekirdek voltajı 1.0500V. Ben bu voltajı 0.9000V'a kadar indirdim ve sorun olmadı.
Sonuç...
Sonuç için işlemciyi 40 dakika kadar tam yükte test ettim. Gördüğünüz gibi sonuç inanılmaz. Tam yükte sıcaklık 82 derecelerdeyken 60 derecenin altına düştü! Oysa eskiden aynı bilgisayar internette dolaşıken bile 60-70 derece arasında çalışıyordu.
Az yükte kullanımda (Film izlemek, internette dolaşmak, Office programları kullanımı giibi) ise eskiden son derece rahatsız eden fan sesi neredeyse tamamen duyulmaz oldu. Fan yüksek devirlere sadece çok nadiren -o da çok kısa süreliğine- çıkıyor. Sonuç olarak;
- Bilgisauarın kullanım konforu arttı.
- Bilgisayarın ısınması azaldı.
- Bilgisayarın bartarya süresi uzadı.
- Muhtemelen bilgisayarın ömrü de uzadı.
Umarım sizde aynı şekilde olumlu sonuç alabilirsiniz...
Normal kullanımda;